Skip to main content

Damlayan göz yaşı olmak zorunda mı?

(34 gün sonra)

Ya bende bu bir hastalıktı yada kaçış yolu. Zira artık yazma isteği hissetmiyorum kendimde.

Tekrar gelene kadar Hoşçakal özgüvenimin temsili.

Hoşçakal sevgili sevgilim.

Hoşçakal genc-i nihanım.

Hoşçakal günahım.

Hoşçakal günaydınım.

Hoşçakal hoşum.

Astım ilacını hazırla, uzaya çıkıyoruz. 

Ve eminim Ademin yediği elma çok lezizdi.

Ve eminim Ademin yediği elma çok lezizdi.

Ve eminim Ademin yediği elma çok lezizdi.

Ve eminim Ademin yediği elma çok lezizdi.



(105 gün sonra)


İşe yarayamayan adam tüm gece pencereden baktı.

İşe yarayamayan adam tüm gece işe yaramayan sokak lambasını izledi.

İşe yarayamayan adam işe yaraması umuduyla evden çıkıp, dumanlı nefeslerle işe yaramayan sokak lambasının altından geçti.

İşe yarayamayan adam sokak lambasının işine yaradı.

İşe yarayamayan adam sokak lambasını işe yarar yaptı.

İşe yarayamayan adam artık yaramayan adam.


Ve sabah sönünce ışıklar, işe yaramayan adam yine işe yarayamıyor, yine ölüyor, yine ölümleniyor.


Birilerinin işe yaramasını sağlarsak sadece işe yaramayanlardan oluruz.

Ancak kendi işimize yaramaya çalışırsak kendimizi işe yarayanlardan yapabiliriz.

Veyâhut kendimize işe yarayamayan birisini bulup, sokak lambası gibi ışığımızdan faydalandırabiliriz.


Zira ışığın zaruriyeti kalkınca

sabah olunca kandillerin sönmesi gibi

işe yarayamayız.


(34 gün geçti)


Vay be, duyguluyum şu anda. İçimdeki meleklerin ve şeytanların olduğu dünyayı bir yere kusmamın birinci senesi. Nice senelere değerli okur, değerli dost. Nice senelere.