Bir gün?
Tüm içgüdülerini yerine getirebilecek kadar zengin bir adamdı artık. Vakti, parası, kadını, çocuğu vardı. Üstelik sağlık konusunda herhangi bir problemi de yoktu. Etrafındakiler ortalama yaşantıya sahipken bu noktaya çok hızlı gelmiş olmasından rahatsızdı. Sebeb olarak illegal durumlardan şüpheleniyorlardı. Fakat O, soranlara gerçeği söylüyordu. Şakalı bir şekilde
- Abi QR var ya, onun gibi bir şey yaptım, patent gibi bir şey aldım artık kullanan herkes bana bir kaç sent veriyor
Fakat O, yine mutlu değildi. İçgüdüleri, iç arzuları tamamlanmıştı. Ahlaki temeline uygun tüm şehvetleri haddiyle görmüştü.
Çok değil, şehvetlerinin tamamlanması ardından 2-3 sene sonra yazılımcılığı bırakıp, motor ustalığı yapmaya başlamıştı. Düşünecek şey bulup, düşünmesi gerekenlerden kaçma eylemini bu atelyede gerçekleştiridi. Artık rutin olmuş araç yağ bakımı işlemini günde en az 2 kere yapardı. Lanet olsun, yine düşünmesine ihtiyaç kalmamıştı. Ve kuyrukta beklettim, arkaya attığı o tüm iç hesaplaşmalar, kavgalar, fikirler, sorular onu yakalamıştı. İyi bir şoka uğramıştı. Koşarak ortasından çatlamış ve pislikle dolu aynası olan lavabo gitti. Elini yıkadı,, yüzünü yıkadı. Aynada kendine bakma gafletinde bulundu. Kendisiyle göz göze geldiği an, anlamıştı bunu.
Böyle bir dünya mümkün değildi.
Asla tüm istediklerimiz olmazdı.
-Dünya titremeye başladı -
Terapi seansında hipnozdan uyandı.
Sayın terapist(!)im; acaba bu okuduklarına katalogdan bir hastalık seçip onu bana yerleştirecek misin?
No Comments