Skip to main content

Sonsuz bir özgürlük içerisinde

özgürlük zaten sonlu ise özgürlük değildir diyor

 Elinde kanlı bıçağı tutan oğul

Sıkılmış yumruklarlaydı bizim kavgamız,

Hani o dehşet saçan Serseri kurşun gibi sağa sola savrulan

 Çocukların umudunu söndüren

Parmaklar birliğini açabilmekteydi Bizim çabamız.

 

Kalsın bizim paltomuz duvarda

Ne çıkar sanki

Ne çıkarsa insanın gene içinden çıkar denir

Duvarda asılı paltodan çıksa çıksa Sarhoşluklarla sallanan ufak tefek bir adam çıkar

 

 İnsan değil haşa bir yağmacı soygunu bu

Adeta ölüme kastı olan bir avcı kararlılığıyla

 Çatmışken kaşları Sonuncusu olmasa bile bazı şeylerin son bulacağını çoktan anlamışcasına

 Bir özgürlük söylemi işte.

 

 Hangi duvara dayandıysa omuzlar

Bizi itenlerden değil, duvara oldu hep kinimiz

 Bazen anlamsız kelimeler içerisine yüklenen onca anlamlarla savaş açtık

 Tüm geçmişimize,

 Bazı zamanlarsa buruk bir gözyaşıydı

 Yarına ve geçmişe

Şimdiden hepsini bir damlada barındıran

Göz yaşları içersine sakladık özgürlüğü

 Genç kızın çeyiz sandığı misali

Özgürlüğümüzün cümlelerini süslerken

 Farkına varamadık

Sandığımızın boş olduğunu.